Uzun yıllar çalışan bir kadın ve anne olarak, zaman içinde sağlıklı, lezzetli ve pratik tarifler hazırlamanın hiç de zor olmadığını öğrendim. Bu konuda okuduğum onlarca yemek kitabı, gazetelerin yemek yazarları, izlediğim TV pogramları, yemek yediğim restoranların şefleri, pazarlardaki satıcılar, aile büyüklerim ve arkadaşlarım en iyi öğretmenlerim oldu. Onlardan öğrendiklerime biraz da kendi damak tadımı katarak hazırladığım öncelikle sağlıklı olmasına özen gösterdiğim, pratik olmasına özellikle dikkat ettiğim, hepimizin aşina olduklarının yanında biraz da yenilikçi tariflerimi Dokuzuncubulut'ta sizlerle paylaşmak ise benim için çok keyifli bir hobi oldu. Daha bir-iki tarifle bu yolculuğa başladığım günden beri diğer blogger arkadaşlarımdan ve yazmadan önce yaptığım araştırmalardan öğrendiklerim ise, paylaştıklarımdan çok daha fazla oldu. Önce; beğenip, denedikten sonra kendi yemek bloglarında alıntı yaparak yayınlayan blogger arkadaşlarımın tarifleri arasında adımı görmek beni mutlu etti, şimdi de hepimizin yakından takip ettiği, her sayısı birbirinden güzel olan Lezzet Dergisi'nin sayfalarında yer almak.
Dokuzuncubulut sayesinde, edindiğim yeni dostluklar, karşılıklı yardımlaşmalar, sadece yazılarını okurken yüz yüze tanışıp, kurulan arkadaşlıklar, paylaşılan keyifli sofralar bana en büyük hediye oldu. Bu vesile ile çıktığım yolda; henüz tanışamadığım, beni destekleyen sevgili üyelerime, bloglarında tariflerimi paylaşan hepsi birbirinden değerli blogger arkadaşlarıma, yorumlarıyla ve ziyaretleriyle beni, daha iyisini yapmak için cesaretlendiren bütün site konuklarıma ve keyifli bir çekim yaptığımız Lezzet Dergi'si ekibine ve beni yüreklendiren aileme çok teşekkür ederim. Öğrenmeye açık bir ev aşçısı olup, ev yemekleri yaparak sağlıklı bir aile ve yaşama sahip olduğum, bunu da sizlerle paylaşabildiğim için çok mutluyum. Bana göre, en konforlu restoran "evde ki soframız", en lezzetli yemek ise evde "sevgiyle pişen yemek"tir...
Bütün ev aşçılarına sevgilerimle...