Koruk deyince; babaannemin, bahçedeki asmadan kopardığı olmamış üzümleri, büyük bir havanda dövüp süzmesi, ardından bol sızma yağ ve dövülmüş sarmısakla karıştırıp bir tepsi dolusu tam kıvamında pişirilmiş börülceye karıştırması aklıma gelir... Ama esas koruk, üzümün olmamışı, ham hali değilmiş... Koruk asması bir tür deli asmaymış. Ancak aşılanırsa üzüm olurmuş. Bardakta gördüğünüz koruk suyu katı meyve sıkıcağında sıkılmış saf hali. Süzgeçten geçirilmedi, suyla karıştırılmadı... Salata ve yemeklerde kullanacağım için böylece şişeledim, buzdolabına kaldırdım. Koruk suyunu kullanacağım zaman iyice çalkalayıp, salatalarda ve ekşinin yakıştığı bütün sebze ve et yemeklerimde kullanıyorum... Kapaklı şişede altı ay dayanan koruk suyunu, şekerle ezin, buzlu su ekleyin evdekilere şifa niyetine içirin. Vücuttaki toksinleri dışarı atan arındırıcı özelliği de bu lezzetli meyvenin sağlığımıza en büyük armağını...